Bu yazıyı Temmuz 2008 de kaleme almışım , ne acı ki söylediklerim tek tek doğru çıktı. Genel seçim öncesi tayip yine atakta , bugün 11 Şubat 2011 , ülkemiz için bir kıymet olan değerli insan tutuklu Prof.Dr. Haberal'a saldırıyorlar , yanındakilerini tutukluyorlar, yetmiyor uydurma balyoz davasının sanıklarının hakkında tümüne tutuklama emri çıkarıyorlar .
Bundan sonra olacakları da şimdi yazıyorum, seçim öncesi gnk başkanı ve kuvvet komutanları hakkında da uydurma bir bahane ile dava açıp tutuklayacaklardır . Amaçları askeri kışkırtmak ve asker üzerinden yine mağduriyet edebiyatı yaparak oy toplamaktır . Nihai amaçta da orduyu etkisiz hale getirip Türkiye Cumhuriyeti ni yıkmak yerine , tayyiban diktatörlüğünü kurmaktır .
Burada Atatürk düşmanlığı amerikanın+tayyipin+fetullahın ortak paydalarıdr.
Asker bundan sonra ya susacak ve silinecek ya da ,bu akp+fettullah şer ittifakını yargıya teslim edecektir .Bu hükümet Türkiye Cumhuriyeti ni yıkmaya yemin etmiş ve amerika tarafından görevlendirilmiş işbirlikçi bir hükümettir , damat ferit hükümetine fatiha okutturmuştur .
Farkındamısınız bilmem , Türkiye Cumhuriyeti gelmiş geçmiş en kötü ,en ihanet dolu ve yıkılmaya en yakın dönemini yaşıyor . Bu tutuklamalar tayyipi ve efendilerini kesmeyecektir. Onlar ordunun tamamını istiyorlar , balyoz davası üzerinden ordumuza saldırmaya devam edeceklerdir .
Ergenekon davasıyla muhalif sivil kesimi , balyoz davasıyla da asker kesimi ezip yok edeceklerdir.
İFTİRANAME-amerikan DERİN DEVLETİNİN TÜRKİYE 'DE YURTSEVERLERE AÇTIĞI DAVA
İstanbul da bir savcının ileri sürdüğü iddianame tam anlamıyla bir iftiranamedir. Yönlendirilmesi , tam bir toplum mühendisliği olup , Türkiye deki milliyetçi / ulusalcı kesimleri suçlayarak -karalayarak , bu dinamik kesimleri akıllarınca susturacaklarını veya etkisizleştireceklerini sanmaktadırlar .
Bu iftiraname diğer bir adıyla simitçi operasyonudur . Türkiye nin bütünlüğünden ve ortak paydası Türk Bayrağı olan kesimleri hedef almıştır.
Sanırım bu kadarını kamuoyu görmektedir . Benim asıl anlatmak istediğim , bir hukuk katliamı ve cinayeti olan bu soruşturmanın , aklı selim hakimlerce red edilmesidir.
Burada bu iddianameyle hakimlerimiz de bir tuzağın içine çekilmek istenmektedir.
Bir kere , dünyanın neresine giderseniz gidin böyle 2455 sayfalık bir iddianame olamaz.
Mahkemeye sunulacak dilekçe olsun veya iddianame olsun mahkemenin işlerini kolaylaştırmak zorundadır . Burada yapılmak istenen tam bir bilgi kirliliği yaratmak ve bu bulanık suda karalanabildiği kadar insanların ve milli değerlerin karalanmaya ve erozyona uğratılmasına çalışmaktır .
Mahkeme bu soruşturma dosyasını hazırlayanlara ,
- " Kardeşim , git 50 - 100 sayfa bir dosya hazırla getir " demesi gerekir .
Burada yapılmak istenen , mahkemeyi oyalamak , tutuklu ve şüpheli olanları dolayısıyla da Türkiye nin birliğine ve bütünlüğüne sahip çıkanları , yıpratmak , kamuoyu nezdinde suçlu göstermektir .
Mahkemenin sorması gerekir ,
- " madem bu kadar sayfa iddianame hazırladınız , delilleriniz ve bu örgütün eylemleri nerede ? " Bu kadar yazılan romana rağmen ortada bir eylem yok .
Sanırım , hakimler bu tuzağa düşmeyecekler ve bir hukuk katliamına seyirci kalmayacaklardır .
Bakın , böyle bir sürecin işlemesine göz yumulacak olursa Türkiye de hukuk dolayısıyla demokrasi asıl o zaman büyük yara alacaktır . Bazı savcıların bir yöntem olarak başlattığı ve ucu , Van 100 . Yıl Üniversitesi Rektörüne ordan da Şemdinli davasına kadar ulaşan bu süreç tehlikeli olarak devam edecektir .
Ne olacak , bu sefer , siyasi erki her eline geçiren karşısındakileri susturmak için , bu tip " tetikçi " savcıları kullanarak hayali olaylar - örgütler ve suçlar yaratarak , tam bir faşist yöntemle , muhaliflerini ve karşı olduklarını yok etmeye çalışacaklardır .
Hatta rejimi bile bu yolla değiştirmeye çalışacaklardır .
Asıl bu durumdan Türkiye çok ama çok zarar görecektir . Türkiye nin gerçek gündemi ortadan kaldırılacak , unutturulacak , hayali suçlarla veya örgütlerle boğuşacaklardır .
Hukuk lazım olduğunda da , hiç bir işe yaramayacaktır . Çünkü hukuk artık siyasi erkin muhaliflerini susturmak ve sindirmek için bir saldırı aracı ve oyuncağı haline gelmiş olacaktır .
Türkiye de hakimler bu duruma izin vermeyeceklerdir ; ve vermemelidirler .
NOT : Sayın hakimlerimiz bu simitçi operasyonunun arkasında cıa nın olduğunu unutmasınlar ve verecekleri kararlarda bu gerçeği gözönüne alsınlar .
15 Temmuz 2008