|
|
|
ŞU DERİNLİĞE BİR BAKIN
Uğur Mumcu: Araştırmacı gazeteci yazar Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993'te Ankara'daki evinin önünde arabasına konulan bombanın patlamasıyla öldürüldü. Atatürkçü kimliğiyle de bilinen Mumcu'nun öldürülmesinde, İslami kesimden PKK' ya varana kadar çok değişik siyasal kesim öne çıkarılmaya çalışıldı. Ancak, dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, Mumcu'nun eşi Gürdal Mumcu'nun yeni bir soruşturma ekibi kurulması isteğine karşılık olarak, “Ona kimse cesaret edemez. Yeni bir komisyon, özel polis ekibi falan. Çok özür dilerim Gürdal, yapamam” dedi. Ağar, “Bir tuğlayı çekersek, duvar yıkılır.”
“Onların suçu ülkelerini sevmekti”
Panele katılan Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu’nun eşi Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu da öldürülen aydınlar için “hepsinin derdi ve amacı aynı onlar ülkemizi seviyoruz ve bu ülkede yaşayanları uyarmak istiyoruz diyorlar “ dedi. 2002 yılındaki cinayetin önemli bir yanı daha olduğuna dikkat çeken Hablemitoğlu, “Küreselleşmenin hız kazandığı tepe noktası yaptığı bir dönemde kapitalizm hızla yol alırken, Necip çıkıp ‘Bu ülkenin kaynakları bizim buna sahip çıkılmalı’ diyor ve böyle bir şey yaşıyoruz” diye konuştu.
Necip Hablemitoğlu’nun daha birçok kavramı sorguya açtığını belirten Prof. Hablemitoğlu, bunun küreselleşmenin getirisi olduğunu belitti. Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu, 1999 yılında yine bir suikast sonucu öldürülen Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Ahmet Taner Kışlalı’yı da andı. Hablemitoğlu, Kışlalı’nın eşi Nilüfer Kışlalı’nın sözlerini yineleyerek, “Bu benim kaderim değil ülkenin kaderiydi ben de çekiyorum” dedi. “
ASALA CANİ ÖRGÜTÜ TARAFINDAN ŞEHİT EDİLEN DİPLOMATLARIMIZ
Tarih Şehir / Görev Adı-Soyadı
27.01.1973 Santa Barbara / Başkonsolos Mehmet BAYDAR
Konsolos Bahadır DEMİR
22.10.1975 Viyana / Wien / Büyükelçi Daniş TUNALIGİL
24.10.1975 Paris / Büyükelçi İsmail EREZ
Şoför / Driver Talip YENER
16.02.1976 Beyrut / Başkatip Oktar CİRİT
09.06.1977 Vatican City / Büyükelçi Taha CARIM
02.06.1978 Madrid / Büyükelçi / Elçi Necla KUNERALP
Em.Büyükelçi / Retired Ambassador Beşir BALCIOĞLU
12.10.1979 Lahey / Büyükelçi Oğlu / Ambassador's Son Ahmet BENLER
22.12.1979 Paris / Turizm Müşaviri / Tourism Counsellor Yılmaz ÇOLPAN
31.07.1980 Atina / Athens İdari Ataşe Galip ÖZMEN
Athens / İdari Ataşe Kızı Neslihan ÖZMEN
17.12.1980 Sydney / Başkonsolos Şarık ARIYAK
Güvenlik Ataşesi Engin SEVER
04.03.1981
Paris / Çalışma Ataşesi Reşat MORALI
Din Görevlisi Tecelli ARI
09.06.1981 Cenevre/ Sözleşmeli Sek. M. Savaş YERGÜZ
24.09.1981 Paris/ Güvenlik Ataşesi Cemal ÖZEN
28.01.1982 Los Angeles / Başkonsolos Kemal ARIKAN
08.04.1982 Ottava / Ottawa / Ticaret Müşaviri / Counsellor for Commercial Affairs Kani GÜNGÖR
04.05.1982 Boston / Fahri Başkonsolos / Honorary Consul General Orhan GÜNDÜZ
07.06.1982 Lizbon / Lisbon / İdari Ataşe/ Administrative Officer Erkut AKBAY
27.08.1982 Ottawa / Askeri Ataşe Albay / Military Attache Colonel Atilla ALTIKAT
09.09.1982 Burgaz / İdari Ataşe / Administrative Attache Bora SÜELKAN
08.01.1983 Lisbon / İdari Ataşe Eşi / Nadide AKBAY,Administrative Officer's Wife eşi merhum Erkut AKBAY'ın yaşamını yitirdiği 07.06.1982 tarihli saldırıda yaralanmış ve 08.01.1983 tarihinde yaşamını yitirmiştir. Nadide AKBAY
09.03.1983 Belgrad / Büyükelçi / Ambassador Galip BALKAR
14.07.1983 BrükseI / Brussels / İdari Ataşe / Administrative Attache Dursun AKSOY
27.07.1983 Lisbon / Müsteşar Elçi / Wife of the Counsellor Cahide MIHÇIOĞLU
28.04.1984 Tahran / Sözleş.Sek. Elçi / Wife of Secre. Işık YÖNDER
20.06.1984 Viyana / Çalışma Ataşesi Erdoğan ÖZEN
19.11.1984 Viyana / Uluslararası Memur Evner ERGUN
07.10.1991 Atina / Basın Ataşesi Çetin GÖRGÜ
11.12.1993 Bağdat / İdari Ataşe Çağlar YÜCEL
04.07.1994 Atina / Müsteşar Haluk SİPAHİOĞLU ,
BAZI FAİLİ MEÇHUL SUİKASTLAR !
Bu suikastların bazı failleri yakalanmış olsa da arka planları aydınlatılamamıştır .
11 MART 1978 BEDRETTİN CÖMERT
24 MART 1978 DOĞAN ÖZ
17 NİSAN 1978 HAMİT FENDOĞLU
20 EKİM 1978 BEDRİ KARAFAKİOĞLU
8 ARALIK 1978 NECDET BULUT
1 ŞUBAT 1979 APDİ İPEKÇİ
7 ARALIK 1979 CAVİT ORHAN TÜTENGİL
11 NİSAN 1980 ÜMİT KAFTANCIOĞLU
27 MAYIS 1980 GÜN SAZAK
19 TEMMUZ 1980 NİHAT ERİM
22 TEMMUZ 1980 KEMAL TÜRKLER
31 OCAK 1990 MUAMMER AKSOY
7 MART 1990 ÇETİN EMEÇ
4 EYLÜL 1990 TURAN DURSUN
26 EYLÜL 1990 HİRAM ABBAS
6 EKİM 1990 BAHRİYE ÜÇOK
9 OCAK 1991 E.YARB. ATA BURCU
31 OCAK 1991 KORG. HULUSİ SAYIN
7 NİSAN 1991 E. TÜMG. MEMDUH ÜNLÜTÜRK
23 MAYIS 1991 E. J. KORG. İSMAİL SELEN
14 EKİM 1991 E. MİT MÜST.E. ORG. ADNAN ERSÖZ
24 OCAK 1993 UĞUR MUMCU
17 OCAK 1993 ORG. EŞREF BİTLİS
9 OCAK 1996 ÖZDEMİR SABANCI
1998 GONCA KURİŞ
21 EKİM 1999 AHMET TANER KIŞLALI
24 OCAK 2001 GAFFAR OKAN
18 ARALIK 2002 NECİP HABLEMİTOĞLU
30 NİSAN 2004 E. BİNBAŞI İHSAN GÜVEN
5 ŞUBAT 2006 RAHİP ANDREA SANTARO
19 OCAK 2007 HRANT DİNK
1 Mayıs 1977 de İstanbul ‘da düzenlenen 1 Mayıs törenlerinde katılımcıların üzerine ateş açılmış ve 34 kişi hayatlarını kaybetmiştir .
2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas ‘ta gerçekleşen olayda 37 kişi diri diri yakılarak hayatlarını kaybetmiştir .
4 AĞUSTOS 2006 HÜSEYİN BAŞBİLEN
16 OCAK 2007 HALİM ÜNSEM ÜNAL
24 OCAK 2007 EVRİM YANÇEKEN
Son üç kişi ASELSAN da mühendis olup intihar etmişlerdir !
17 Aralık 2004 Bağdat Büyükelçiliğimize giderken Musul 'da Şehit edilen polislerimiz , Başkomiser Nihat Akbaş, Komiser Bilal Ürgen ve polis memurları Adem Çiçek, Bülent Kıranşal ve Süleyman Karahasanoğlu .
Ayrım yapmadan bazı terör olaylarını tarih sırasıyla hatırlatmak babından yazmaya çalıştım .
Pkk olaylarıyla ( GAYRİ NİZAMİ HARBİYLE ) verilen Şehitlerimiz ve hayatlarını kaybedenler .
“ ( Genel kurmay en son 2000 yılında sayı vermiş, 5.853 asker, 5.405 sivil toplam 11 bin 258 şeklinde. Süleyman Demirel’in ise şöyle bir açıklaması var: “1984’den Aralık 1998 sonuna kadar güvenlik güçlerinden 5.555’i sivil halktan da 5 bin 302 vatandaş şehit oldu. Teröristlere verdirilen toplam zayiat ise 35.384”
Görüldüğü en taze rakam 2000 yılından kalma.
Aradan bunca yıl geçti ve Türk Halkı sivil asker kaç şehit verdiğini bilmiyor...)”
Şu derinliğe bir bakın , dünyanın hangi ülkesi bu olayların % 1 ile karşı karşıya kalsaydı , yok olur dağılır giderdi . Hani bazı televizyon programları vardır, bir olayı görüntülerken yorumsuz diye yazar , sadece görüntüyü aktarır , aslında bu olayların da üzerine bir yorum yapmak gereksiz .
Yine kısa da olsa konuyla ilgili düşüncelerimi yazayım .
1974 yılını Türkiye ‘de yoğun olarak terör olaylarının başladığı tarih olarak alıyorum , ve hiç unutmam o zamanlar yunan başbakanı olan Karamanlis , “ bizim elimiz uzundur “ demişti . Kısaca , 1974 Kıbrıs Barış Harekatından sonra Türkiye ‘de terör çılgınca , vahşice , ahlaksızca sahne aldı .
Önce gençlik sağ ve sol kamplara bölündü , emin olun bu sağ ve sol kamplaşmayı yabancı istihbarat örgütleri örgütledi ve organize ettiler , Her iki tarafa da aynı kaynaktan silah sağlayıp birbirini kırmasını sağladılar .
Bilinen rakamla o dönemde 5000 kişi hayatlarını kaybetti .
Türkiye bu terör olaylarıyla öyle bir kıvama getirildi ki , askeri müdahale çare olarak gösterildi . Biran önce bu terör bitsin askerden başka bu işi bitiren olmaz düşüncesi hakim kılındı , ve bu bahaneyle Türkiye kemiksiz olarak amerikanın kucağına itildi .
TERÖR ÇEŞİTLERİ
1- Sağ ve sol terör 1974-1980 5000 kişi öldü
2- Asala terörü 1973-1994
3- Pkk terörü 1984- ? En az 30 000 kişi öldü
4- İç terör devam ediyor
5- Hesaplaşma terörü devam ediyor
6- Yönlendirme terörü devam ediyor
Türkiye ‘de terörü başlıca bu başlıklar altında toplayabiliriz .
İlk üç terör başlığını biliyoruz , fakat en az bunlar kadar önemli olan , iç terörle Türkiye’nin projektörleri olacak aydınlarının ortadan kaldırılması ve susturulmasıdır . İç terörle bu faaliyetler yürütülmüştür . Buna örnek olarak bilinen Atatürkçü aydınlarımızın katledilmesini sayabiliriz. Dış kaynaklıdır , ve iş birlikçilerle yoğun olarak çalışılarak bu acımasız olaylar gerçekleştirilmiştir . Danıştay baskını bunun tipik örneklerindendir . Resmen Türk Devleti’ne kafa tutmak , gövde gösterisinde bulunmak , hatta istediklerimi yapmazsan daha farklı işlerde yapabilirim mesajını vermektir .
Hesaplaşma terörü ise , Türkiye ‘deki kurumların içindeki çekişmeler ve bu kurumlarımıza sızmak isteyen yabancıların faaliyetleri ve engellenmesi . Bu çekişmelerde , maddi , parasal menfaatler ve Türkiye’nin ulusal çıkarlarına olacak gelişmelerin sekteye uğratılması , engellenmesi gibi çalışmalar ön plana çıkar.
Kaza ve intiharları bu tip teröre örnek verebiliriz.
Yönlendirme terörüne de Hrant Dink ‘in öldürülmesini gösterebiliriz . Türkiye ‘de yükselen milliyetçi dalgayı kırmak ve milliyetçileri suçlamak için bu tip bir cinayet işlenmiştir . İç terörü yapanlarla aynı odaktan beslenirler .
Bu cinayetleri planlayanlar , istediklerine Nobel ödülü de verirler kurşun da sıkarlar . Bütün bunlar aynı merkezin planlamalarıdır.
Bütün bu olumsuzluklara ve caniliklere rağmen Türk Devleti dimdik ayaktadır . Demek ki birileri uyumuyor ve nöbetleri başında, sağlam olarak bekliyorlar . Buradan işbirlikçilere ve onların patronlarına sesleniyorum , başaramadınız , başaramayacaksınız. Asıl sizler yıkılıp dağılıp gideceksiniz .
Son olarak Ayıcı Arif’in Atatürk’e dediği gibi ,
“ Bu memlekette ölüme gidecek daha çok adam vardır “
Şu kaderin cilvesine bakın ki Ayıcı Arif te asılarak ölüme gitmiştir .
Akıncı - 20 Ağustos 2007
|
|
|
|
|
|
|
Toplam 133432 ziyaretçi (313919 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
|
|