AKP  İKTİDARI  FİİLEN  BİTMİŞTİR - ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ  FALAN  YAPAMAZ


     Cumhuriyet  Başsavcısı  Sayın Abdurrahman Yalçınkaya 'nın  AKP  hakkında  açmış  olduğu  kapatma  davasından itibaren , AKP  iktidarı son bulmuştur . Aslında  bu davanın akabinde  hükümet  re ' sen  istifa etmiş  sayılır . 

   Öncelikle  şaibesiz  vekillerden  milli mutabakat hükümeti  kurulmalıdır .
Seçim ve  partiler yasası değiştirildikten sonra  seçime gidilmelidir .
    (  öncelikle  yapılması gereken iki önemli değişiklik  ,
  1-  Hakkında  en ufak bir  yolsuzluk iddiası veya  dosyası olan kesinlikle bırakın  başbakan olmayı  milletvekili adayı olamayacak .
 2-  Parti başkanları  kesinlikle  milletvekili  adaylarını belirleyemeyecek , her parti  seçim öncesi  ön seçim yapmak zorunda olacak . )

    Sanırım   burada   yasalarda  boşluk  var !  Çünkü    hakkında  dava  açılmış  bir iktidar  veya  hükümet  görevini  bırakmış  demektir  . Bırakın    anayasa   değişikliğini   , bundan  sonra  yapacağı  icraatları  şaibeli  olacaktır. 

    Son gelişmelere  bakarak  bunları  daha  iyi  görebilirsiniz .

    Son gelişmeler  net  olarak   gösteriyor ki  , hakkında  kapatma  davası açılan bir iktidar  partisinin ne kadar bocaladığını  ,  Türkiye de uyduruktan da olsa var olan  demokrasiye   nasıl  darbeler vurduğunu  ve  tek  parti diktasına  doğru  yöneldiğini  rahatlıkla  göreceksiniz .

    Anayasa  Mahkemesi üyesinin takip edilmesi  ve dinlenmesi yine  muhalefet  partisinin  gizlice  dinlenmesi olayı  artık son damlalardır .  Böyle  bir  olayda  anında içişleri  bakanı istifa etmelidir  , eğer istifa etmiyorsa hükümetin koruması altında  demektir , bu sefer  hükümetin istifası  gerekir . (  vakit  gazetesi  arkasında  ingiliz  istihbaratının  olduğu   bir gazetedir  - dincilikle - İslamla   uzaktan yakından ilgisi yoktur ,  aynı  AKP  nin olduğu  gibi .)

   AKP  nin tek parti  faşizminine  gittiğini  gösterir en büyük  belgeler , 

    Van  100 . Yıl  Üniversitesi Rektörünün  hukuk dışı  tutuklanması , bu  olayda  bir kişinin  bu rezalete  dayanamayarak  intihar  etmesi ,

   Zamanın kara kuvvetleri  komutanı  hakkında " çeteçilik " suçlamasıyla  dava açılması ,

    Bazı  medyanın ( star - sabah - gibi )  TMSF  adı  altında  AKP  nin yayın organı  yapılması ,

   İddianame  hazırlanmadan bir çok insanın nerede ise   1 yıla  yakın mahkemeye  çıkarılmadan tutuklanması , insanların bir  gestapo  taktiğiyle  sabaha yakın  polis  tarafından  evlerinden alınması  ,

    Artık  ,  sivil anayasa , yargı reformu  hazırlıyoruz  veya  yapıyoruz  diyerek , ÖNCELİKLE   bunları  avrupanın  ve amerikanın  huzuruna  sunmak  başlı başına  Türkiye  ye   ve    Meclisine  dolayısıyla  halkına  ihanettir .  Zaten  Sayın Savcı da  iddianamesinde  bunları  çok  net  olarak  dile  getirmiştir .

    Gelinen noktada  başta  Abdullah Gül  olmak  üzere  AKP  hükümeti  fiilen istifa etmişdir . Yani  çarşafa  dolanmışlardır .

    Abdullah  Gül , hakkındaki mevcut   dosyalardan aklanmadan  Çankaya ya  çıkmıştır .  Bu  kabul  edilemez . En kısa zamanda  burdan inip  yargının önüne  çıkmak  zorundadır .

  Nasıl  Necmettin Erbakan  bu  davadan yargılanıp  ceza  aldıysa  aynı  davadan dosyası  bulunan  Abdullah  Gül ün de  yargılanması  gerekmektedir .

  Türkiye  bir  an önce  bu  faşizan  ve batının uşağı  haline gelen  iktidardan kurtulup  kısa   süre içinde  yaralarını  sarmak  zorundadır . 

   Bu  gelişme  hem Türkiye hemde  bölgemiz  adına   barış  getirecektir . 

 NOT :  Türk Polisini  bir an önce  fetullahçı  tarikatın  daha  doğrusu , amerikanın  kontrölünden geri  almak zorundayız .

   --- Mesele  demokrasi  değil  demokrasi  perdesi  altında  Türkiye  nin  bölünüp  parçalanması  ve  batıya  daha  fazla  ve  daha  rahat  sömürmesi  için  altın tepsiyle  sunulması  meselesidir .  AKP  iktidarıda  bunu  gerçekleştirmek için vardır.
   
29 Mayıs  2008