saklanamaz gerçekler
  İRAN 'LA ENERJİ ANLAŞMASI
 

            

                 İRAN  ‘LA  İMZALANAN  DOĞALGAZ    

                                    ANLAŞMASI

 

 

     Biliyorsunuz  , bu anlaşmayı  Türk  kamuoyu  ilk olarak   22 Temmuz  seçimleri  öncesi  duymuştu  fakat  seçim  arifesi  olduğundan  kimse  pek üzerinde durmamıştı .

   

    Seçim  bitti ve  bugünlerde   Türkiye  ile   İran   arasında  bir  doğalgaz anlaşması  yapılacağı   hatta  bu  anlaşmanın  çerçevesinin  sadece  doğalgaz değil ,  petrol  ve elektrik  üretimini de  kapsayacak  şekilde   entegre   bir  anlaşma   olduğunu  anlıyoruz  .

 

          Burada  emin  olun  gözlerim yaşardı , bu anlaşmayı  AKP  değil de   iktidarda   bulunan  başka  bir parti  yapsa  anlardım . Öncelikle  bu ani   gelişmeyi  anlamaya   çalışırsak , AKP  yani Tayip Bey  kendilerini  iktidara  taşıyanların ayağına    basıyor  diye  ister istemez   kendimize  sormak  gerekiyor .   Aynı  zamanda   bu  durumu  ,   AKP nin   ,  avucunda  tereyağ   ile   yaz  sıcağında  güneşe  doğru  yürümesine  benzetebiliriz .   Olabilir  mi  böyle  bir şey  göreceğiz . 

 

     Öğreniyoruz ki   İran ‘la  imzalanan bu  enerji  anlaşmasıyla  ilgili  hemen  Amerikan  büyükelçisi   enerji  bakanlığına  giderek  bilgi  alıyor . Bu işin bir  yanı   ,  öbür  yanı da  , nasıl  bir  ülkeyiz  ki , istediğimiz  ülkeyle  özgürce  bir  anlaşma  yapma  hakkına  sahip  değiliz  veya  yapsak  bile   birilerine  hesap  vermek  zorunda  kalıyoruz .

 

     AKP  açısından  düşünecek  olursak  ,  Amerika nın  İran ‘ı  bir  kaşık  suda  boğması  gündemde  olduğu , hatta  İran’ı  yok etmek için  fırsat  kolladığı  bir  zamanda  ,  Tayip  Beyin  böyle  bir  önemli  anlaşmayı  onaylaması  akıl  alır  gibi  değil  . 

 

    Bundan sonra ki rolünde  Tayip  Bey   gerçek  hidayete  erip  acaba  Yazar Tarık  Buğra ‘nın  romanındaki  Küçük  Ağa    olacak !

   

     Doğru  bir  değerlendirme  yapacak  olursak  Türkiye  AKP  iktidarıyla  5  yıla  yakın  bir  süre  enerjisini  ve zamanını  AB  gireceğiz  umuduyla  tamamen  boşa  harcamıştır . Çünkü  AB  ülkeleri   petrol  ve doğalgaz  için   başka  ülkelere  muhtaç  haldeyken  ,Türkiye  bu  uyduruk  birliğe  katılmak  için    boş  yere tavizler verdi  ve  çırpındı da durdu .

 

     Bugün  ve gelecekte  bir ülke   için en  önemli   olan madde olmazsa  olmaz  şey  ,  enerji  yani  petrol  ve doğalgazdır . Etrafımıza  baktığımızda  görüyoruz , yakın zamandaki  çatışmaların  asıl nedenlerinden birisi  enerjidir . 

 

   Türkiye petrol ve doğalgaz  yönünden , bölgesi  ve  komşuları  bakımından  bu konuda  şanslı  bir  konumdadır .  Tabi  bu  konumunu  değerlendirdiği  sürece .    AB  ve amerikanın    çalmasıyla  oynamayı  bir  kenara  bırakıp , Türkiye   yüzünü  ,  Rusya , İran , Suriye    ve Türk  Cumhuriyetlerine  döndürebilse  ,  dünyanın   enerji  için   birbirini  yediği  bir  dönemde  petrol  ve doğalgazın göbeğinde  kendini  bulacak . 

 

     Petrolün ve doğalgazın   çıktığı  ülkeler  en yakın  sınır  komşularımız ,  sadece  bu ülkelerin petrolünü  , topraklarımızdan geçirip ,  dağıtsak  ve  depolasak  uzun yıllar  enerji konusunda  sorun yaşamayız .  

 

    Umarım  Tayip  Bey  gerçek  hidayete  erer,   AB  ve amerikanın  boyunduruğundan  kurtulur ve  komşularımızla  daha  gerçekçi  işbirliğine girişir .

 

    Gerçi  ben   bu  duruma  inanmıyorum  ,  Tayip  Beyin  kendilerini  iktidara  taşıyanlara  karşı  çıkması  pek de  akıl işi  gelmiyor .

Tayip  Bey  , “tamam  beni iktidara taşıdınız ama , ikinci  seferde  ben  kendim seçilerek   büyük  bir  çoğunlukla  iktidar  oldum  ,  artık  arkamda  halk desteği  var  bundan  sonra  sizlere  ihtiyacım kalmadı “ ,  belki  böyle de   düşünmüş  olabilir . 

 Keşke  böyle  düşünmüş  olsa .

 

      Görünen  köy  kılavuz  istemez , Amerika  veya  İsrail  bir  şekilde İran’a  yüklenecekler . Bunun içinde aynı  Irak ‘a  yapılan  kahpece  müdahalede olduğu  gibi  yine  Türkiye ‘nin  önemli  desteğine  ihtiyaçları  vardır  .  Bu  şartlar  altında  Türkiye ‘nin İran ‘la  anlaşmalar  imzalaması  pek de hayra  gözükmüyor . İşin içinde  ne  var  çok iyi   gözlemek  gerekir .

 

  İran konusunda  bir  kaç  gün  önceki  yazımın  mürekkebi  kurumadan  bir  baktık ki  Türkiye ‘de  bir uçak  kaçırılmış   ,  kaçırılan   uçakla  ilgili  hemen  İran suçlanmaya  çalışılmış , Türk kamuoyu  gözünde  İran  hedefe  oturtulmak  istenmiştir .   Tipik bir  yönlendirme  terör  metodu  , diğer  adı  toplum  mühendisliği  çalışması  .  Gördüğünüz gibi , gelişmeler  daha da  ilginç  hale  gelmektedir .

 

   Türkiye ‘nin  tek  başına  Amerika  ve batı  tarafından  “ ele   geçirilmesi”   bir  şey  ifade etmez , asıl Türkiye  üzerinden  ve Türkiye ile  birlikte  İran , Suriye  ve hatta  Rusya ‘nın kontrolü    önemlidir .  Batı  için   Türkiye  tek  başına   kontrol  edilmiş  olması  o kadar da  önemli  değildir .  Batı Türkiye ‘nin  , “  en iyi  ihraç maddesi  ordusudur “  sözüne  uymasını istemektedir . Adamlar  bu sözü  boşuna  söylemediler .

 

   Türkiye ‘de  birkaç  banka  veya  kuruluş  satın almışlar  bunlar  onların ancak  dişlerinin  kovuğunda kalır , asıl  istekleri , Türkiye ‘nin kendileri  için  fedailiğidir .

 

   İşte  bu  bakımdan İran  konusu  çok  önemlidir . İş  öyle  noktaya geldi ki  ,  ne oldu da  AKP iktidarı , birileriyle  dans  ederken  , ayakkabıları  rugan  olanların (Amerikalıların ) ayağına  basma  cesaretini buldu acaba ?  

 

   Türkiye  gibi  bir ülkede  bazı  şeyler  çok  fazla  gizli  kalmaz  ve bu  anlaşmaların da  yakında  kokusu  çıkar . 

 

   Benim endişem bak İran ‘la  ne güzel  anlaşmalar  imzalıyoruz  derken birden  kendimizi , İran ‘la  ,  Amerika  ve İsrail  için savaşır  halde  bulmayalım da .   Böyle  bir  acı  tecrübeyi  Almanya ‘nın  çıkarları  için  ,  Birinci  Dünya  Savaşında yaşadık  ve sonrasında   koskoca İmparatorluk  dağılıp  gitti .

 

Akıncı    21 Ağustos  2007

 
  Toplam 128538 ziyaretçi (305037 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol