saklanamaz gerçekler
  BİR MGK TOPLANTISI HİKAYESİ
 

          BİR  MGK  TOPLANTISI  HİKAYESİ

Türkiye Cumhuriyeti 'ni bölmeyi ve parçalamayı düşünce özgürlüğü olarak kabul ediyorlarsa , ben de demokratik hakkımı kullanıyorum , akp hükümetinin ister darbeyle ister başka bir şekilde iktidardan gitmesini ve tayyiple , gülün de anayasaya aykırı icraatlerinden ve yolsuzluklardan yargılanmasını istiyorum . Bu da benim düşüncem yani düşünce özgürlüğüm .

BİR MGK TOPLANTISI HİKAYESİ
1. BÖLÜM
Her zamanki gibi taraflar salonda yerlerini almıştı , sivil kadro cumhurbaşkanına göre sağ tarafta asker kadro masanın sol tarafındaydı . Yüzler , iki gün önce Gnk başkanının basın toplantısında yapmış olduğu açıklama nedeniyle gergindi . Gnk başkanı ordu üzerinde ve hatta ülke üzerinde büyük bir psikolojik operasyonun sürdürüldüğünden söz etmiş ve hükümetle yapacakları güvenlik toplantısında bu durumu açıkça ortaya koyacaklarını belirtmişti.
Güvenlik toplantısının gergin geçeceği daha şimdiden belliydi . Cumhurbaşkanı resim ve kamerayla çekim yapan muhabirlerin salonu terk etmesini işaret etti . Gazeteciler durumu anlayarak geniş salonunun büyük kapısından çıkarak toplantı yapılacak salonu boşalttılar . Fakat tıraşlarından asker olduğu belli olan sivil giyimli iki kişi hala toplantı salonunu terk etmemiş ve çekimlere devam ediyorlardı . Cumhurbaşkanı bu iki kişinin de çekimlerine son verip dışarı çıkmalarını istedi . Bu iki kameraman , asker üyeler tarafına doğru baktı sanki onay bekliyorlardı . Gnk başkanı kafasıyla onay vererek bu iki kişinin de dışarı çıkması sağlanmış oldu .
Salon boşalmış ve sadece içerde toplantıya katılanlar kalmıştı . Cumhurbaşkanı MGK toplantısının gündemini açabilirdi artık . Cumhurbaşkanı söze başlamak ve toplantıyı açmak için önündeki mikrofona doğru hafifçe eğildi . Fakat bir den salonun büyük kapısı tekrar açıldı ve içeriye asker giyimli şahıslar girdi . Herkes çok şaşırmıştı .
İçeri girenler kamuflaj elbiseli albay , yarbay , binbaşı rütbelerindeki askerlerdi . Toplantı salonuna ayrıca biraz önce cumhurbaşkanının çıkması için uyardığı o iki kameramanda girmişti . Toplantı salonuna giren askerler daha doğrusu subaylar 15 kişiydiler ve hepsinin silahları yani bellerinde tabancaları vardı ve bu tabancaları kılıflarındaydı . Toplantı salonunun kapısı kapatıldı ve içeride şimdi toplantıya katılan MGK üyeleri ve dışarıdan sonra içeri giren subaylar ve o iki kameraman kaldı .
Toplantı salonundakiler çok büyük şaşkınlık ve endişe içindeydiler . daha çok bu şaşkınlık hükümet kanadında ve cumhurbaşkanındaydı . Ne olmuştu anlamaya çalışıyorlardı . Salonda çok büyük şaşkınlık vardı. Subayların aniden içeri girmesi büyük bir tedirginliğe sebep olmuştu . Bugüne kadar görülmeyen bir durumdu .
İçeri giren subaylar bir açıklama yapmalıydılar , herhalde bu durumun izah edilen bir yönü olmalıydı . Hükümet kanadı ve üyeler bir açıklama beklentisi içindeydiler ama bu açıklamayı kim yapacaktı . Tam bu şaşkınlık ve korku içindeyken , Gnk başkanının sesi mikrofondan bir anlamda çınladı.
- Sayın cumhurbaşkanı bugün toplantıyı ben açacağım , TSK gündemi belirlemiştir ve bu gündem konuşulacak .
Başbakan tam konuşacak gibi olduğu sırada , subaylar Gnk başkanının işaretiyle , hükümet üyelerinin yanına geldiler , subaylar hükümet üyelerine ve cumhurbaşkanına ayağa kalkmasını söylediler. Bir an tereddüt geçirdikten sonra baktılar ki karşılarında son derece kararlı ve ne istediklerini bilen insanlar var . Başbakan ayağa kalkarken sarsılır gibi oldu , hemen subaylardan biri başbakana destek olarak kolundan tuttu ve ayağa kalkmasına yardım etti . Üyeler ayağa kalktılar , subaylar hükümet üyelerinin ve cumhurbaşkanın üstlerini aradı . Üstlerinde bulunan cep telefonlarını aldılar , iki sivil üyeden de tabanca çıktı ve hepsini bir kutuya doldurdular . Daha sonra tüm hükümet üyelerine ve cumhurbaşkanına kelepçe vurdular . Hükümet üyeleri ve cumhurbaşkanı en ufak bir tepki dahi gösteremediler . Sivil üyelerin suratları kireç gibi olmuştu . Korku içinde oldukları her hallerinden belliydi . Civan gibi Türk Subaylarının karşısında çok acizdiler .
Bu sırada GNK başkanının sesi tekrar duyuldu ,
-sayın hükümet üyeleri , şimdi koltuklarınıza oturabilirsiniz .
Hükümet üyeleri elleri kelepçeli olarak koltuklarına oturdu . Cumhurbaşkanı veya başbakanın yapacağı bir şey yoktu .Her şey çok ani olmuştu ve gelişmişti .
Gnk başkanı , söze tekrar başladı ,
- sizler belki klasik anlamda bir darbe bekliyor olabilirdiniz , dışarıdan aldığınız güçle de böyle bir darbeyi yapabileceğimizi sanmıyordunuz . Haklı olduğunuz yönler var . Fakat biz de kurmay kafalarda yöntemler tek değildir . Bugünkü durumu istediğiniz gibi değerlendirebilirsiniz . Sakin olun ve izleyin . Şu anda bütün bu yaşananlar kayda alınıyor ve haberlerde tüm Tv. kanallarında yayınlanacaktır . Bundan sonra sizleri bağımsız Türk Yargıçlarına teslim edeceğiz.
-Bakınız , iktidardan el çektirdiğimizde , emin olun , tüm medya bizim tarafımıza geçmek zorunda kalır , ne amerika ne de başka bir ülke sizleri kurtarmak için bir şey yapamaz , yani Türk Ordusuyla çatışmayı mı göze alacaklar , güldürmeyin bizi, yani darbe olmaz diye kendinizi avutmayın . Biz şartlarını ve zamanını belirlediğimiz zaman harekete geçeriz . Sizler bu konuda ne halka ne de başka güçlere güvenmeyin yanılırsınız ..
Bakın , sizin derdiniz demokrasi falan değil , cumhuriyeti yıkmak için önünüzde engel gördüğünüz Türk Ordusunu etkisiz hale getirmek . Türkiye de bir demokrasi kandırmacası gidiyor , askere müdahale etmek , askeri aşağılamak bazılarına göre demokrasi tanımı oluyor . Dünyanın hangi ülkesinde gazete ve basın ordusuyla ve personeliyle uğraşıyor . Böyle bir duruma önce o ülkenin devlet başkanı ve hükümetleri izin vermez . Bugün amerikayı pentagon idare ediyor . Kimseden tık çıkmıyor . Bakın amerikada savunma bakanı cumhuriyetçi partidendi bugün demokrat parti iktidar fakat yine cumhuriyetçi partinin eski savunma bakanı yine bakan olarak aynı görevini sürdürüyor . Hükümet asker uyumu diye buna derler . Bu ülkelerde hükümet ve asker milli /ulusal konularda aynı düşündükleri için sorun yaşanmıyor . Bize gelince , asker ne hikmetse engel olarak görülüyor .
Sayın başbakan size soruyorum , siz Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na karşımısınız veya şöyle sorayım muhakkak bazı maddelerini onaylamıyor ve değişmesini istiyor olabilirsiniz fakat , ilk maddelerine yani değiştirilemez maddelerine karşımısınız ?
Başbakan şaşkın bir şekilde karşı değilim , dedi
Gnk başkanı , peki o zaman bizi niye engel olarak görüyorsunuz , sorun ne o zaman , sorun türban mı ? Bakın böyle bir sorun aslında Türkiye de yoktu fakat sizler ne zaman , türbanı oy almak için kullandınız işte sorun o zaman ortaya çıktı . Sayın başbakan , eğer sizler türbanı yani dini siyasete alet etmemiş olsaydınız bugün böyle bir sorun olmayacaktı . Hatırlayın , üniversitelerde türban serbest bırakılsın diye kanun çıkartmıştınız , o sırada sizin milletvekilleriniz sıra kamuda da diyerek asıl yapmak istediklerinizi açıkça ortaya koyuyordu . Peki bunu sınırı var mı , yani dini siyasete alet etmenin , daha sonraki aşamada ne olacak , Cuma günleri tatil olacak , herkes yani sokaktaki kadınlarımız da başını örtmek zorunda kalacak , Cuma namazları mecburi olacak , bunun sonu var mı . Peki bu durumu Türkiye ye ve Türk Milletine nasıl kabul ettireceksiniz , mahalle baskısıyla mı ? Yoksa zorla mı ? bu aşama nelere gebe düşünebiliyormusunuz ? Türkiye büyük bir kargaşaya sürüklenmez mi , büyük toplumsal olaylar çıkmaz mı?
Size göre Müslümanlık baş örtmekle , türbanla sınırlı ama öbür tarafta , Afganistan, Pakistan , Irak , Filistin de Müslümanların katledilmesinde ve akan Müslüman kanında amerikaya yardım etmeniz de bir beis yok , öyle değil mi , sayın başbakan . Ben buna sıkma baş Müslümanlığı diyeceğim kusuruma bakmayın . Siz de buna ılımlı Müslümanlık diyorsunuz . Aramızdaki tek fark bu galiba .
Gnk başkanı birden cumhurbaşkanına döndü ve Sayın cumhurbaşkanı , siz de o makamı daha fazla yıpratmayın , hakkınızda yüz kızartıcı suçtan bir dosya var , bence yargılanın ve aklandıktan sonra o makama gelin derim . Gerçi sizin de Türkiye Cumhuriyeti Anayasasıyla aranız iyi değil ,
Daha sonra diğer bir üyeye dönerek , Sayın arınç siz de bir millet iradesidir tutturmuşunuz , peki akp % 100 oy alarak mı seçildi ? muhalefetin olduğu yerde asıl demokrasi olur , ayrıca millet iradesi görecelidir , bugün size olan eğilim belki bir başka seçimde son bulabilir . Üstelik demokrasi bir kurumlar rejimi olup bu kurumların uyum içinde çalışmasıyla gelişir , aksi halde iktidarı ele geçiren bir parti ülkeyi kolayca polis devletine yani sivil diktaya doğru aynen bugün sizin yaptığınız gibi götürebilir .

Gnk başkanı sözlerine devam ederek , başbakan da demokrasi bizim için araç dememişmiydi , sayın arınç şimdi hangi demokrasiden söz ediyorsunuz . Eğer demokrasiden söz edecekseniz , lütfen sorularıma cevap verin . Bakın bir önceki dışişleri bakanı olan sevgili bebeto , yaptıklarımız bizimle mezara kadar gidecek diyor . Bu nedemek TBMM den yani Türk Milletin den gizli nasıl hareket ediyor veya diğer ülkelerle anlaşmalar yapıyorsunuz . Bunların demokrasiyle bir ilgisi olabilir mi ? Demokratik toplumlarda halktan gizlenmek var mı ? Halkın bilgisi dışında hareket etmek var mı ?

Asıl demokrasiyle ilgili söylemek istediğim , başbakan hakkında onlarca yolsuzluk dosyası var , ortada dış bağlantıları güçlü olan deniz feneri davası var , özelleştirme adı altında yapılan peşkeş ve yolsuzluklar , anayasaya aykırlıklar var. Bakın ihale yasası olduğu halde mayın temizlemek için yeni bir yasa çıkarıyorsunuz . Bütün bunlar gün gibi ortada dururken sizlere dokunulamıyor ama gelin görün ki , sütten çıkmış ak kaşık gibi size muhalefet olan herkesi her kesimi faşist yöntemlerle amerikadan da aldığınız destekle susturuyorsunz Bunun adına da demokrasi diyorsunuz . Burada büyük bir oyun ve çelişki yok mu? Millet belki bu aşamada bu kandırmacalara inanabilir ama bizler inanmıyoruz . Bunun adı demokrasi falan değil , müstevlilerle menfaatlerinizi uyuştuğu için işbirliği yapıyorsunuz . Madem demokrasi diyorsunuz , şöyle bir teklif de getireyim , demokrasi karşısında her kes çıplak olsun , bizi yani askerleri sıradan bir memur gibi yargılayın tamam , sizlerde üzerinizdeki dokunulmazlığı kaldırın , önerim nasıl . Neyse bunlar için artık çok geç.

Bu arada cumhurbaşkanı ve hükümet üyeleri , Gnk başkanının söylediklerini dikkatle ve büyük bir sıkıntı içinde çaresizce dinliyorlardı .

Gnk başkanı bu sefer başbakana dönerek , -
sizlerin bir hatası da Gnk başkanını değiştirdiğiniz zaman TSK etkisiz hale getireceğinizi düşünmenizdir . Bakın her Harbiyeli yoklamada Mustafa Kemal Atatürk 'ün ismi geçtiğinde içimizde diye hep bir ağızdan bağırır . Bu ne demek biliyormusunuz yüzbinlerce Mustafa Kemal Atatürk var demektir . Beni görevden alabilirsiniz ama değişen yine bir şey olmaz . Türkiye Cumhuriyeti sonsuza kadar Anayasada belirtilen ve çerçevesi çizilen şekilde payidar kalacaktır . Ne beni ne benden sonraki Gnk başkanlarını veya komuta kademesini yerlerinden alarak , istediğiniz bir sonuca ulaşmanız mümkün değildir . Boşuna heves içindesiniz . Aklınızca kamuoyundan ve muhalefetten kaçırarak çıkardığınız gece yarısı kanunuyla Türk Ordusunu esir alacağınızı veya kontrol edeceğinizi sandınız ama yanıldınız . Bakın şimdi elimizdesiniz . Bir kere daha altını çizerek söylüyorum , tüm silahlı kuvvetler personeli Atatürk 'tür başkaca düşüncelere kapılmayın . Ben veya bir başkası olmuş , olmamış TSK da fark etmez . Anladınız mı ?

Hükümet üyeleri şaşkın ve tedirgin bir şekilde kafalarını salladılar . Elleri kelepçeli olarak devasa toplantı masasının üzerinde duruyordu.

2. BÖLÜM

Gnk başkanı birden salondaki subaylara emir vererek , hükümet üyelerinin ellerindeki kelepçeleri çıkarmasını istedi . Tüm hükümet üyeleri bu emri duyunca bir anda rahatlar gibi oldular . Subaylar sivil üyelerin ellerindeki kelepçeleri çıkardılar . Her ne kadar hükümet üyeleri ve cumhurbaşkanı rahatlamış olsa bile tedirginlikleri sürüyordu . Bu durum yüzlerinden okunuyordu .

Gnk başkanı tekrar söze başbakanım diyerek başladı , son bir kaç saat içinde burada yaşananlar bir gösteriden ibaretti . Sanırım burada anlatılmak isteneni anlamışınızdır . Sizler bu ülkenin insanları ve sorumlularısınız . Düşünceniz ve hedefiniz öncelikle Türk insanının geleceği ve refahı olmalıdır . Bu öncelik Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na sözde değil özde uymakla olur . Bizi engellemeye kalkmanız boşunadır , ben burada sözü daha fazla uzatmayacağım .

Gnk başkanı birden oturduğu yerden kalkar ve başbakanın önüne bir kağıt bırakır ve yerine döner . Başbakan çok şaşırmıştır . Kağıdı hemen okur , kağıtta Gnk başkanının o günkü tarihle istifası yazılıdır. Başbakan istifa dilekçesini okuyunca yaşadığı bu olaydan çok daha fazla şaşırmış ve sarsılmıştır .

Başbakan titrek bir sesle , sayın asker üyeler bugün siz burada düzenlediğiniz bir mizansenle bizlerin aklını başına getirdiniz . Öncelikle sizleri küçümsediğimiz için çok pişmanız . Açık söyleyeyim , dışarıdan aldığımız destekle sizlere boyun eğdireceğimizi böylece de istediğimiz şekilde Türkiye yi yöneteceğimizi sandık aldanmışız . Sizlere yani TSK karşı yapılan saldırılarda öncelikle hükümet olarak bizlerin karşılık vermesi ve sizleri savunmamız gerekirdi . Pişmanız .

Şimdi hemen talimat veriyorum , tüm Ergenekon sanıkları serbest bırakılacaktır . Türkiye daha fazla bu uyduruk davayla meşgul edilmemelidir . Gece yarısı hırsızlık yaparak geçirdiğimiz yasayı da geri çekiyoruz . Tüm medya yayın yönetmenlerini arayacağım ve Türk Ordusu aleyhine tek bir kelime bile yazan olursa sonu Uzanlardan beter olacaktır .

Cumhurbaşkanı , sayın başbakan ben de bir kaç şey ilave etmek istiyorum , evet sayın birinci başkan haklısınız , bu makamın itibarını düşünerek , yarın istifa edeceğim ve hakkımdaki davadan yargılanacağım , aklanırsam yeniden aday olur seçilirim .

Başbakan birden ayağa kalkarak , biraz önce Gnk başkanının verdiği istifa dilekçesini yırtarak , ben böyle bir dilekçe almadım dedi .

Gnk başkanı ve asker üyeler ayağa kalkarak , hükümet üyelerini  başlarıyla  selamladılar.

Bir MGK toplantısı daha sona ermişti .


 
  Toplam 128394 ziyaretçi (304866 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol