Bir TV kanalına konuşan Putin, bugün bazı çevrelerin Suriye'de şom amaçlarına ulaşmak için El Kaide ve ona benzer terör örgütlerini kullanma peşinde olduklarını belirtti. Putin, bu politikanın çok dar görüşlü bir politika olduğunu ve bu politikayı izleyenler için çok vahim sonuçlar doğurabileceğini kaydetti.

Batı'nın Suriye'de silahlı teröristleri desteklemesini Amerika'nın 70'li yıllarda Afganistan'ın sovyetler birliği tarafından işgali sırasında Afgan mücadelecileri desteklemesine benzetti ve Suriye'de teröristlere silah ve para desteği sağlayan çevreleri hitaben, belli bir amaca ulaşmak isteyen çevrelerin radikal unsurlara olumlu bakmaya başladığını ve amacına ulaşmak için her yola baş vurduğunu, ancak böyle bir tutumun sonuçlarını pek düşünmediğini vurguladı.

Bu durum, Afganistan'da yaşanan olay olduğunu belirten Putin, o dönem Batı isyancıları destekleyerek El Kaide örgütünün ortaya çıkmasına sebep olduğunu, bu örgüt daha sonra Amerika'nın kendi başına bela olduğunu ifade etti.

Batı'nın Rusya'yı güvenlik konseyinde Suriye karşıtı kararnameleri engellemesini eleştirmesine de tepki gösteren Putin, bu eleştirilerin yersiz olduğunu belirterek Batı'nın Moskova'nın Suriye'ye yönelik politikasını değiştirme taleplerini reddetti. Putin esas Suriye konusunda politikalarını değiştirmesi gereken tarafın, Batı olduğunu vurguladı.

Gerçekte Rusya, Amerika ve bazı batılı ve Arap müttefiklerinin Suriye konusunda yönelttiği eleştirilere karşın Şam yönetimine desteğini sürdürüyor ve Suriye krizinin barışçıl yollardan ve Şam yönetimi ile işbirliğini sürdürme çerçevesinde halledilmesi gerektiğini savunuyor.

Rusya Suriye'de krizin çözümünde BM'nin daha aktif rol ifa etmesini istiyor. Nitekim başta Putin olmak üzere Rus yetkilileri BM'nin eski Suriye özel temsilcisi Kofi Annan'ın barış planını destekledi ve hatta Cenevre zirvesinden sonra batılı devletlerden zirvede alınan kararlara uymalarını istedi. Rusya yönetimi sürekli Suriye'ye her türlü askeri müdahaleye karşı olduğunu vurguluyor. Aslında Rusya, Şam yönetimi askeri müdahale sonucu devrildiği takdirde artık Suriye ile eski ilişkilerini sürdüremeyeceğini ve Tartus'taki askeri üssünü de kaybedeceğini çok iyi biliyor ve bu yüzden Çin ile birlikte Suriye krizinin çözümü için barışçıl yollardan yararlanmak gerektiğini savunuyor.

Şimdi de görünen o ki Rusya, Batı'nın tüm baskılarına karşın Suriye'ye çok yönlü desteğini sürdürmek istiyor.